İSRAFIN YAŞANDIĞI BİR BELEDİYE BULUNMAYACAK
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Yunusemre Belediye Başkanlığı’nı ziyaretinde, belediyelere tasarruf genelgesi yollayacaklarını açıklayarak, “Standart belediyecilik hizmetlerinde bir aksama olmayacak. Her kuruş sosyal belediyecilik için, yoksullar için, dezavantajlı gruplar için harcanacak. Bu kentte birileri açlık çekerken, birileri sefa sürmeyecek. Birileri yoksulluk çekerken, birileri dağda belediyenin yaptırmış olduğu köşklerde, israf masalarında homini gırtlak yemeyecek. Yoksulluk varsa, yoksulluk ortadan kalkana kadar kimse israf, şatafatın, lüksün yaşandığı bir belediyede bulunmayacak” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Yunusemre Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Özel, “Benim açımdan çok anlamlı bir ziyaret. Yunusemre benim de Belediye Başkanımızın da pek çoğumuzun da ikamet ettiği ilçe. Bizler, her ikimiz de Şehzadeler’de doğmuş, orada okumuş, büyümüş ve daha sonra da Yunusemre ilçesine taşınmış insanlarız. Parti üyeliğimizin kaydı Yunusemre’ye aittir. Geçen seçim, Manisa ittifak gereği İYİ Parti’deydi. Hem ilçemiz, hem büyükşehir. Partimizin logosunun olmadığı bir seçimi yaşamıştık. Elimizden geleni yapmıştık. Maalesef Manisa kazanılamamıştı. Bu sefer CHP Manisa’daki 17 ilçeden, liste veremediği bir ilçeyi de saymazsak, yarışa girdiği sadece 2 ilçeyi kaybetti. MHP iktidarda olduğu büyükşehir ve 5 ilçeyi kaybetti. Manisa’da partimize ait belediye başkanları dışında Yeniden Refah’ın bir, AKP’nin iki belediyesi var. Geriye kalan 15 belediyede CHP’li belediye başkanları kamu görevini yapacaklar. Manisa’da yıllardır seçim kaybettik. Yıllar oldu, bir bayramlaşmaya Cahit Kaplan ile ikimiz gitmiştik sadece. Hep yalnızdık, hep zorluklar çektik. Bizi arayıp partinin milletvekili olarak, partinin grup başkanvekili olarak, ülkemizin ana muhalefet partisi olarak, arayıp bir isteğiniz, yapabileceğimiz bir şey var mı diye soran olmadı. İl başkanıma talimatım o yönde oldu. Bundan sonraki her resmi günde ve bayramda, birinci partinin ve Manisa’daki iktidarın sahibi olarak bütün partileri arayıp onları buralara dahil etmek olacak. Manisa’daki oy veren, vermeyen herkese sesleniyoruz. Seçimi sandıkta bıraktık. Manisa’daki yüzde 60’lık başarımızın sebebi geçmişte olan her şeyi bir yana bırakıp, Manisa’da parti içinde birliktelik ve barışı sağlamış olmamızdır. AKP’ye, MHP’ye oy atan kimse kendini dışarıda hissetmesin. Bu belediyeler onlara da hizmet etmek için var.. Ne esnafı, ne müteahhitti. Kurallar neyse herkese eşit uygulanacak. Bunu herkes böyle bilsin” diye konuştu.
“KANUN NEYİ GEREKTİRİYORSA OBJEKTİF ŞEKİLDE YAPACAĞIZ”
Özel, “Tabi geçmiş dönemlerde yapılan birtakım hatalar ve eksiklikler, birtakım kasıtlar, birtakım kusurlar var. Küçük hataları ve kusurları görmeyiz. Ama kasıtları ve özellikle kamu kaynaklarının bir partinin yandaşlarına peşkeş çekilmesini, 150 bin liraya yapılacak işin 350 bin liraya yapılmasını, bunların hiçbirini affetmeyiz. Sorumlusu kamu görevlisiyse, kamu görevlisi, siyasetçiyse siyasetçi verecek. Ama onu asla ve asla bir hesaplaşma ve hesap görme şeklinde değil kanun neyi gerektiriyorsa, bilgi ve belgeleri savcılara teslim etme şeklinde, objektif şekilde yapacağız. Onun dışında suçu olmayan, hatası, ufak tefek hatası olana bir şey yapmayız. Fark etmeden kendisine suç işletilenlerin durumunu birlikte değerlendireceğiz. Ama suçun, rüşvetin, kirliliğin parçası olan kimseyle yol yürümemiz mümkün değildir. Onlar hesaplarını verecekler. İçinde bulunduğumuz oda Türkiye’nin en çok konuşulan makam odalarından bir tanesi. Elbette zevkler ve renkler tartışılmaz ama müsriflik, israf varsa biz ondan uzak dururuz. O noktada devri sabık yaratma niyetinde değiliz. Ama yetimin hakkını, Manisa’nın hakkını yemiş olan varsa, Manisa’nın hakkını başkalarına peşkeş çekmiş olan varsa o dönemler bitti. Şimdi onların hesabını verme dönemi başladı. Çünkü bu Manisa’da esnaf yokmuş gibi Türkiye’nin öbür ucundaki esnaflardan, şirketlerden ihaleler verenler veya Manisa’nın varlıklarını birilerine peşkeş çekip oradan bir partiyi finanse edenler, oralardan bazı kirli işleri siyasetin finansmanında kullananların döneminin sona ermiş olmasını memnuniyetle görüyoruz. Bundan sonra kimseyi üzmeden, rencide etmeden, ailelerle uğraşmadan ama gerçek sorumlular savcılık önünde geriye dönük olarak hesaplarını verecekler. O konuyu yapmazsak kendimizi inkar etmiş oluruz. Ama parti anlamında, partili anlamında, oy veren anlamında, kimsenin ekmeği ile oynama, kimseyi işinden etme gibi işler olmayacak. Tabi yürüyen soruşturmalar var. O soruşturmalar devam edecek” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
ŞEHİT CENAZESİNDE YAPILAN PROVOKASYONU HATIRLATTI
“Şuracıkta, Manisa’nın evladı Özgür Özel, sanki kendi şehrinde şehit cenazesine gidemiyormuş diye algı yaratmaya çalışanlar oldu. Dedim ki Özgür Özel, Manisa’da şehit cenazesine gitmedi dedirteceğime ölmeyi göze alıyorum. O cenazeye geldim. O görüntülerden görüyoruz ki içinde Büyükşehir Belediyesi’nin, Yunusemre Belediyesi’nin personelleri var. Teker teker hepsi ortaya çıkacak. Biz Özgür Özel şehit cenazesine gidemez dedikleri yere gittik, cenazeye katıldık, şehrimizden ayrıldık. İlk bayramda 800 kişiyle birlikte Hatuniye Cami’de bayramlaştık. Manisalılar evladına sahip çıkmıştır. Kumpasçıların kurdukları her türlü tuzak ve pusu boşa düşmüştür. Manisa’da Özgür Özel’in partisi yüzde 60 oy almıştır. Bugün o caminin ve aynı yerde olan bir belediyede o kumpasın iki tarafı var. İkisini biliyoruz. Hepsinin hesabı görülecek. Hepsi yargı önünde hesap verecek. Özgür Özel şehrinde, şehit cenazesinde protesto edildi haberinden partimizi belli noktaya düşürmek isteyenlere en iyi cevabı Manisalılar verdi. 3 Manisalıdan 2’si Özgür Özel’in partisi ve adaylarına oy verdiler. Biz Manisalılara teşekkür ediyoruz. O rezil kumpasın bütün bileşenleri önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Teker teker ortaya çıkacaklar ve kanun önünde hesap verecekler. Siyasi sorumluları ile de biz siyasi arenada gerekli mücadeleyi veririz.”
“TASARRUF GENELGESİ İLE YENİ BİR ÇAĞ AÇACAĞIZ”
“Buradan kendi oturduğum ilçe ve kendi şehrimden şunun müjdesini vermek isterim. Önümüzdeki hafta, bütün CHP’li belediyelere bir israf ve tasarruf genelgesi yollayacağız. Geçmişin şatafatından arınacağız. Dün Denizli’deydik, 45 makam arabası iade edildi. Daire başkanlarını bırakın daire başkanlarının özel kalemlerine kadar makam arabalarının tahsis edildiği bir süreç var. Herkes belediyeye kendi arabasıyla gelecek. Havuzdaki arabadan kamu görevi çerçevesinde ihtiyacını karşılayacak. Ondan sonra kendi arabasıyla evine dönecek. Tabi ki belediye başkanın makam arabası olur. Temsilin gereği olur. Makamın gereği yapılacak işler olur ama belediyede eşe, dosta, arkadaşa, önüne gelene makam arabası tahsis eden, herkese makam veren ve altına araba çeken zihniyet ne zaman bu ülkede açlık ve yoksulluk ortadan kalkar, o zaman makam arabası meselesinde bir tık daha müsamahakar olabiliriz. Önümüzdeki hafta yayınlayacağımız tasarruf genelgesiyle Türkiye’de yeni bir çağ ve çığır açacağız. Sonra herkesten bu tasarrufa ve bu israfı sonlandırmaya katkı sağlamasını isteyeceğiz. Diğer partilere örnek olmasını isteyeceğiz. Türkiye’nin çok borçlu belediyelerinden bir tanesi devralınmış durumda. Bu borçların kapatılması, bir şekilde döndürülmesi ve belediyenin hizmet etmesi gereken yerlere hizmet etmesi gerekiyor. Standart belediyecilik hizmetlerinde aksama olmayacak. Her kuruş sosyal belediyecilik için, yoksullar için, dezavantajlı gruplar için harcanacak. Bu kentte birileri açlık çekerken birileri sefa sürmeyecek. Birileri yoksulluk çekerken birileri dağda belediyenin yaptırmış olduğu köşklerde, israf masalarında homini gırtlak yemeyecek. Yoksulluk varsa, yoksulluk ortadan kalkana kadar kimse israf, şatafatın, lüksün yaşandığı bir belediyede bulunmayacak.”
“BAŞKANLARIMIZ HALKÇI İNSANLAR”
“Başkanımız da, diğer başkanlarımız da büyükşehir başkanımız da mütevazı ve halkçı insanlar. Sosyal belediyeciliğin en iyi örneklerinin Yunusemre’de de Şehzadeler’de de, 15 belediyede de, büyükşehirde de verildiğini göreceğiz. Biz ‘Yahu ben CHP’ye oy vermedim ama helal olsun geldiler, insan ayırmadılar. Helal olsun geldiler, yoksula partizanlık yapmadan sahip çıktılar’ deniyorsa, hayır duasını alıyorsak başardık demektir. Bunları yapmadık, eskiden yönetenler gibi yönettik, partimizi, etrafımızı zenginleştirdik, gençlik kollarının altına araba çektik, il başkanın arabasını belediyeden verdik, ilçe başkanlarının altına araba çektik. Vallahi bizde öyle ilçe başkanı da yok, öyle il başkanı da yok. Partinin harcaması partiden, yoksulun harcamaları belediyeden. Biz yoksula yapılabilecek katkıyı, partinin iline, ilçesine, yöneticilerine vermeye başlarsak erdemliler hareketi diye kurulup bugün bu noktaya savrulan, bir zamanlar 6-7 milletvekili çıkardığı ilde, ittifak ortağı ile birlikte yüzde 30’u zor alanların durumuna savruluruz. O yüzden biz insanların bize şımarın, israf edin, peşkeş çekin diye değil bize sahip çıkın diye oy verdiklerinin farkındayız. Ailelerimiz, dedelerimiz yoksulluk görmüş. Büyüklerimiz memuriyetten gelen emekli maaşıyla geçinen insanlar. Kardeşim Barış Özel, adalet yürüyüşünden beri işsizdir. Çalıştığı bankadan adalet yürüyüşü için izin istedi, 60 gün izni olduğu halde izin vermediler, kendi adalet yürüyüşünü başlattı, işi bıraktı. Onu yaptığı için adalet yürüyüşünden beri işsiz. Ama bilmez miyiz? İstanbul Belediyesinde, Ankara Belediyesinde işe koyalım. Sonra EYT’den emekli oldu. Hala işsiz. İş bulursa kendi bulur ama asla ve asla ağabeyi ana muhalefet lideri diye kayrılmaz. Ne Semih Balaban, ne Ferdi Zeyrek, ne herhangi bir belediye başkanımızın buna ihtiyacı yok. Ailelerimizin buna ihtiyacı yok. Biz Türkiye’ye örnek olacağız. Bu ülkede nelerin olduğunu, nasıl yönetildiğini, nasıl yandaşların kayrıldığını hep birlikte yaşadık. Şimdi yandaşlarımızın kayrılması için belediyeyi devir teslim almadık. Bir devri bitirmek, yeni bir devir açmak için geldik.
“AVRUPA SOSYAL DEMOKRATLARININ MÜTEVAZILIĞINDA OLACAĞIZ”
İktidar olduğumuzda da Avrupa sosyal demokratlarının mütevazılığında olacağız. Bunu da şimdiden başlatacağız. Ben burada bizi takip eden yerel basının hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Onlar da maalesef zaman zaman olmadık işlere alet edildiler. Maalesef basının finansmanının belediyeler üzerinden yapıldığı süreçler oldu. Bir zaman MHP ve AKP dengesi vardı. Cumhur ittifakı olunca çok büyük güçlükler çektik. Ama emekçilerin hiçbir tanesine kinimiz yoktur. Bundan sonra CHP diğerlerinin yaptığı gibi yapmayacak. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, yandaşlaştırmayacağız. Siyasete girdiğim gün bana uzatılan mikrofon hala burada duruyor. Basın mensuplarının hepsi buradalar. Teker teker saymayım ama Ahmet Ağabey’den, Cüneyt Ağabey’e, İlker Kılıçarslan’dan, DHA’nın duayen muhabirine, acısıyla tatlısıyla hep birlikte bugünlere geldik. Hepinize teşekkür ediyoruz. Bundan sonra yeni bir devir ve dönem başlıyor. Aksayan bir şey olursa il başkanım üzerinden haberim olsun. Belediye başkanlarım, ilçe başkanlarım üzerinden haberim olsun. Hepiniz sağolun, var olun.”
“48 LÜZUMSUZ MAKAM ARACI”
Özel, “Bir ilçe belediyesinde 48 lüzumsuz makam aracı. Hepsi iade edildi. Bunlar 70 milyon lira parayı bugün Manisa’da yoksullara gıda yardımı olarak yapsanız herkesin karnı doyar. Ama 48 tane bu belediyede çalışan insana ki biliyorsunuz öyle gösteriliyor, AKP’nin ilçe başkanlarına kadar makam araçları tahsis ediliyor. Dışarıda olanlar ve burada olanlar var. Hiç değilse Manisalılar Semih Hocayı seçmekle 48 lüzumsuz makam aracının kirasından, şoför maaşından ve mazotundan, vergisinden kurtuldular. Bu daha başlangıç. Hepsini yapacağız. Günü gelince kimlere tahsis edilmiş onları da çıkarırız. Vatandaşın bunları da bilmeye hakkı var” dedi.
“ÜZERİNDE CAMİ OLAN ARSAYI SGK’YA VERMİŞLER”
Özel, “Her gittiğimiz belediyede bir şey öğreniyoruz. En son Süleymanpaşa Belediyesi’nden şöyle bir şey öğrendim. CHP’li belediyenin de borcu var, AKP’li belediyenin de. AKP’li belediye SGK borcu karşılığında SGK’ya arsa vermiş. Ama nasıl arsalar vermiş, üzerinde cami olan arsalar vermiş. Camiyi SGK’ya veriyor. Şimdi o cami mi, cami. İbadete açık mı, açık. Kapatılacak mı, asla. Yıkıp da arsaya başka bir şey yapılır mı, olmaz. SGK o arsayı ne yapacak ama borçtan düşüyor. CHP’li belediyelerde böyle bir şeyi yapıyor musun? Yok. Üzerinde cami olan yeri arsa diye SGK borcuna, vergi borcuna saydırıp borçtan kurtuluyorlar. Böyle şeytanın aklına gelmeyecek yöntemler. Aslında ne yapıyorlar, vergi kaçırıyorlar. Vergi borcu yerine tahsil kabiliyeti olmayan arsa veriyor. Hadi bakalım, SGK desin ben bu arsayı satıyorum. Yapabilir mi, yapamaz. Üzerinde cami olan bütün arsaları verip, borçtan kurtuluyor. Ben bunu önümüzdeki günlerde CHP’li belediyeler, AKP’li belediyeler SGK’ya ve vergi dairelerine borçtan kurtulmak için ne verdiyse benzerleri teklif edeceğiz” diye konuştu.
“SİYASETTE MÜNAKAŞA VE MÜZAKERE BİRLİKTE YÜRÜR”
Özel, gazetecilerin Adalet ve Kalkınma Partisi Manisa Milletvekili Mücahit Arınç’ın CHP’li belediye başkanlarını ziyaretine ilişkin sorusuna, “Mücahit Bey’in yaptığı ziyaretlerden haberim var. Çok memnun oldum. Doğrusu bu. Bunları yapmak lazım. Ben geçmişte bu belediyeye gelmedim ama biliyorsunuz Şehzadeler’e gitmiştim. Bu belediye başkanı ile aramızda dava vardı. Kamer Genç’in üzerine saldırmıştı. Karşılıklı davalaşmıştık. Bu belediyeye gelmemiştim ve bu belediyeye böyle geleceğimi söylemiştim. Allah nasip etti ve geldik. Bu tip işlerin yapılması, siyasetin normalleşmesi vatandaşın arzusudur. Belediyelerimiz kamu binalarıdır. Nasıl vergi dairesine her parti gidebiliyorsa, belediyelere de gider. Buraya hangi partiden bir milletvekili gelirse başımızın, gözümüzün üstündedir. Hem büyükşehir, hem belediyelerimiz. Doğrusu budur. Bunun yanında ben geçmiş dönemde grup başkanvekiliydim ve işimiz Meclis’te partimize kötü söz söylenirse cevabını vermek. Oradaki müzakere ve münakaşayı yönetmek. Kamuoyu 1,5 dakikalık en yüksek tansiyonlu yerlerini görüyordu ama normal şartlarda siyasette münakaşa ile müzakere birlikte yürür. Önemli olan nezaketi terk etmemek. Ayrıca partilerin genel başkanlarının en doğru ilişki biçimini yönetmek gibi bir sorumlulukları var” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
“EN ETKİN MÜCADELE YÖNTEMİ”
“Biz 31 Mart’a kadar ikinci partiydik. O zaman birinci partiye düşen sorumlulukları yerine getirmiyorlardı. Hatta ben Meclis’te dile getiriyordum, diyordum ki Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Bey’e, Şeyh Edebali’nin bıraktığı öğüt, ‘Ey oğul’ diye başlayan… İktidara mı, muhalefete mi bırakılmış, bir okuyun diyordum. Şimdi birinci parti olduk, öğüdü okumak bize düşer. Bayramda telefon açmak bize düşer. İlk ziyareti yapmak bize düşer. Gerilimi düşürmek, el uzatmak bize düşer. Müzakere etmek, mücadele etmeye mani değildir. Hatta en etkin mücadele yöntemi müzakereye dayalı mücadele yöntemidir. Kurtuluş Savaşı, yaşandı ve bitti. Düşman kovuldu. En önemli başarı Lozan’da sağlandı. Lozan mağlup devletlere, dünyanın en büyük devletlerine Osmanlı’nın tapu senedini imzalattı. İsmet Paşa önce canını ortaya koydu, düşmanı yurttan kovdu. Batı cephesi kumandanı olarak ama esas zaferi Lozan’da kazandı. Önce güçlü olacaksınız, sonra müzakere ile o gücünüzü tescil edeceksiniz. Biz seçmenin bize verdiği gücü müzakere masasında kullanmak durumundayız. Yoksa ben kimse ile görüşmüyorum dersem, seçimden seçime seçmenin verdiği oya sevinir ya da üzülürsün. Ama biz bu kadar çok hizmet etmemiz gereken belediye elimizdeyken, müzakereyi sürdüreceğiz. Ama sonuç alamadığımız yerde siyasetin diğer mücadele enstrümanlarını kullanmaktan hiç geri kalmayacağız.”
“TERK EDİLİŞ DEVLET GELENEKLERİ TEKRAR TÜRKİYE’YE KAZANDIRILACAK”
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmeye ilişkin soru üzerine, “Belediyelerimizin sorunlarından, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmasına kadar, üzerinde konuşmamız gereken meseleler var. CHP, yurtiçinde ana muhalefet partisi, sınırların dışına çıkınca Türkiye’nin partisi. Türkiye’nin dış politikada önemli sorunları var ama Alman Başbakanı sosyal demokrat, Alman Cumhurbaşkanı sosyal demokrat kökenli. Cumhurbaşkanı seçildiği için partisindeki üyeliği dondurulmuş durumda. Onlardaki siyasi gelenek gereğince. İspanya Başbakanı sosyal demokrat. Erdoğan’ın dünyada temas ettiği pek çok lider sol, sosyal demokrat ve sosyalist lider. Bu konuda ben kiminin yardımcısıyım, kiminle aynı masadayım. Kiminle görev yapıyorum. O yüzden Türkiye’nin meselelerinin çözülmesinde CHP’nin önemli katkıları oluyor, olabilir. Bu konuları görüşeceğiz. Çok uzun yıllardır terk edilmiş birtakım devlet geleneklerini tekrar Türkiye’ye kazandırmak için son seçimin birinci partisi olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz. Hepsini Erdoğan ile görüşeceğiz. Ama tabi görüşmeden önce bütün görüşme içeriğini kamuoyuyla paylaşma gibi bir şey söz konusu değil. Önceliklendirerek, oturacağız, görüşeceğiz. Sonuç alırsa bu diyalog kanalını açık tutacağız” dedi.
“CHP İÇİNDE FİKİR AYRILIĞI YAŞANMAZ”
Özel, “CHP içinde fikir ayrılığı yaşanmaz. Sayın Genel Başkanımız partiyi yönettiği süreçlerde de önceki genel başkanlardan fikir alıyordu. Farklı düşündükleri oluyordu. Sonra en doğrusunu uyguluyordu. Bizim önce genel başkanlarımızın bir konuda iki farklı görüşte oluyor olmaları partinin düşünsel zenginliğini gösterir. En doğruyu yapmamız noktasında önümüze en doğru ışığı tutar. O anlamda CHP’nin özelliği bu. Şöyle düşünün, Tayyip Erdoğan böyle bir şey yapsa, bir tanesi Davutoğlu, bir tanesi Abdullah Gül. İkisiyle de küs. Ben önceki dört genel başkanımızla bayramlaşan, oturan, yemek yiyen, evlerine kadar gidip çaylarını içen bir anlayıştayım. Tayyip Erdoğan’ın yoksun olduğu istişare mekanizmaları benim önümde açık. Doğru karar verebilmek için akıl danışabileceğim dört tane büyüğüm var. Maalesef Cumhurbaşkanın partisindeki, daha önce Başbakanlık yapmış olanlarla şu anda görüşmez durumdalar. Birisi ayrıldı başka parti kurdu, bir tanesi başka bir partiyi destekledi. Bunu böyle değerlendirin. Şimdi doğru olan kiminki, vatandaş değerlendirsin” dedi.
-
TGF; TUSAŞ’ın Ankara Tesislerine Yapılan Terör Saldırısını Lanetlendi
-
PARTİ BASKANINI ELEŞTİREN GAZETECİYE EV HAPSİ
-
YENİ BASIN KARTI SİSTEMİ E-DEVLET ÜZERİNDEN KULLANILACAK
-
Sayın Özgür Özel Hatalı Konuşuyor
-
ANADOLU BASINI YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR